Pandemi sürecinden her ne kadar kafeler ve kahve dükkanları kapalı kalsa da kahve dünyasının ve sektörünün süreçten kötü etkilendiği hissedilse de kişi başı kahve tüketimimizin arttığına dair iddalar bulunuyor. Farklı kaynaklara göre 2002 yılında 250 gram olan kişi başı kahve tüketimimizin bu yıl 1 kilograma çıktığı belirtiliyor. Bu yıl dünyada etkisini gösteren koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle sokağa çıkamasakta kahve dükkanlarına gidemesekte anlaşılan o ki kahveyi evde tüketiyoruz. Çeşitli internet siteleri ve pazar alanlarından nitelikli kahveye ve profesyonel kahve ekipmanlarına kolayca ulaşabiliyoruz.
Artık kahve tüketicilerinin evlerinde birer barista olduğunu söyleyebiliriz. Baristalık her ne kadar sadece kahve yapmak veya fincana resimler çizerek sunum yapmanın dışında; teorik eğitimin olduğu, uzun yıllar tecrübe edilmesi gereken, usta-çırak ilişkisiyle öğrenilen, doğruyu ve yanlışı birçok kaynaktan sorgulayan yerel veya global olarak eğitim gerektiren bir meslek olsada, günümüz pandemi şartları herkesi kendi evinin baristası yaptı. Osmanlı’dan günümüze gelişen kahve kültürümüzün son dönemde popülerleşmesi ve trend olması, başta Türk kahvesine olan yaklaşımımızı ve diğer tüm kahve türleri üzerine yaklaşımımızı etkiliyor. Çoğu bilinçli ev tüketicisi artık evinde tükettiği Türk kahvesini dahi hazırlarken elinde ki Sözen veya Comandante el değirmenleri ile kahvesini taze öğütüyor. Türk Kahvesi için oldukça önemli olan Soy marka bakır cezvelerde kahvesini hazırlıyor. Kahve kültürümüzün ve kahveye verilen değerin böyle ilerlediği bir dönemde artık evimizde tüketilen kahvede aranılanın tazelik ve kalite olduğu görülüyor.
Bu kapsamda evlerimizde veya ofislerimizde kaliteli ve taze kahve tüketebilmek için çeşitli türlerde kahve makineleri satın alınıyor. Keza ufak bir araştırma yaparsak pazardaki kahve makinesi marka ve modellerinin çeşitlendiğini görebiliriz. Tüketiciler genelde sütlü ve aromalı espresso bazlı kahveleri tüketebilmek için kapsül kahve makineleri ile daha ekonomik olan kahve makinesi modellerine yöneliyor. Ancak, daha öncede söz ettiğimiz gibi kahvede tazelik ve kalitenin önemli olduğu bu dönemde kapsül kahve makineleri maalesef kullanıcılar için tatminkâr olmayabiliyor. Çünkü kapsül kahvelerin temel dezavantajı; kapsül yapımında kullanılan plastiğin sıcak suya maruz kaldığında kahveye rahatsız edici bir koku geçirmesidir. “Bu sorunu nasıl çözebiliriz” diye düşünen bir çok kullanıcı birden fazla kullanımı mümkün olan metal kapsüllere yöneliyor. Kullanıcılar taze kahve öğütüp bu kapsülleri doldurarak kahve hazırlayabileceğini düşünüyor. Bu yöntem kulağa oldukça mantıklı gelse de peşinde başka problemleri ortaya çıkartıyor. Bu problemlerden ilki kahveyi öğüterek alacaksanız taze tutma sorunu, bir diğeri ise kahvenizi çekirdek olarak alacaksanız gerekli incelikte öğütebilmek için gereken profesyonel bir kahve değirmeni… Her iki ihtiyaçta kullanıcılar için artı maliyetler yaratıyor.
Temelde taze ve kaliteli kahve tüketmeyi kafasına koymuş ancak pekte bütçesi olmadığı için kapsül kahve makinesine yönelen kullanıcılar ne yapabilir? Kahve dünyası önde gelenlerinin çoğunun önereceği üzere biraz daha fazla bütçe bularak farklı üst segment kahve makinelerine yönelebilirler. Bu tür öneriler bütçe bulabilen tüketiciler için zaten mevcut. Ayrıca, böyle bir öneride bulunmak için çokta bir deneyime sahip olmak gerekmiyor. Ortalama olarak kahve makinesi tanıtım videosu izlemeniz yeterli. Baştada belirttiğimiz üzere pazarda artan talebe yönelik arzda artmış durumda. Piyasadaki kahve makinesi ve markaları çeşitlendi ve arttı. Peki bütçe bulamayanlar sınırlı bütçelerini daha nitelikli olarak nasıl değerlendirebilir derseniz… İşte bu noktada cevabımız avrupada uzun süredir tercih edilen Pod kahve makineleri olabilir.
Şimdi ilk edişeniz Türkiye’de pod kahve çeşitlerine ulaşımın az olduğu yönünde olabilir. Ancak, Caff Market markasının sundu yöresel ve espresso harmanı pod kahveler oldukça geniş bir kahve çeşitliliği sunuyor. Başlangıçta Caff Market’in sunduğu deneme paketlerinden birini satın alarak farklı yörelere ait single origin kahveleri pod kahve makinenizde deneyebilir, akabinde dilediğiniz yöresel pod kahveyi veya espresso harmanını tercih edebilirsiniz. Piyasadaki muadillerine farkla kutu içerisinde her biri tek tek paketlenmiş pod kahveler, paketlerini her açışta yeni öğütülmüş kahve tazeliğini kullanıcılarına sunuyor. Kapsül kahvelerin dezavantajı olan plastik ürün içeriği karşında tamamen doğal kağıt ile filtrelenen pod kahveler lezzet kosunda da oldukça iddalı. Uygun fiyatlı ve kaliteli bir pod kahve makinesini nereden bulurum diyorsanız, Caff Market markasının bunun içinde bir çözümü var. Bir İtalyan markası olan Faber marka pod kahve makinelerini yine Caff Marketin web sitesinde farklı renk seçenekleriyle bulabilirsiniz. Faber marka pod kahve makinesi ve Bianchi marka pod kahveler ile her fincanda mükkemel oranda hazırlanmış taze espressonuzu yudumlayacağınızdan emin olabilirsiniz.